tarafından elif_özlem_serkan_feride Paz Ekim 25, 2009 3:38 pmTRENDY DERGİSİ'nde SERKAN KURU'nun SÖYLEDİKLERİ
BUYRUN;
ÇAPKIN BİR ADAM DEĞİLİM
“Yalancısın Sen”de canlandırdığı Ömer karakteriyle sevilen Serkan Kuru,dizinin yayından kaldırıldığını öğrendiği gün bizimle röportajını gerçekleştirdi..Serkan,dizinin yayından kaldırılmasından dolayı oldukça üzgün. !
Oyuculuğa Nasıl Başladın??
Şans eseri başladım.Benim bir internet şirketi geçmişim var.Çalıştığım firmada şirket içi aktivitesi olarak bir tiyatro oyunu oynamaya karar vermiştik.Benim de hep içimde olan bir şeydi bu.Belki bu şekilde hevesimi almak istedim.Müjdat Gezen Sanat Okulu’nda eğitim veren Banu Ergin hocamdan ders aldık.3 ay boyunca bir oyuna çalıştırdı.Oynadığımız günün sabahı daha oynamadan; “Serkan burada kalma istersen.Seni Tümay Özokur’la tanıştırayım”dedi ve açıkcası o şekilde başladı benim serüvenim.Çok göz önünde olmayan televizyon filmlerinde oynadım.Bunları firmada çalışırken hobi olarak, hem de ek gelir olarak yapmaya başladım.
Önceden Oyuncu Olmayı Düşünmedin mi??
Aslında hep içimde vardı.İnternet şirketinde iş anlamında birçok şey yapabilirdim.Kendimi eğitebilirdim,başka sistemlere eğilebilirdim ama bir türlü yoğunlaşamadım.Sadewce ezbere dayalı bir çalışma sistemim vardı.Açıkçası başka bir şey öğrenmek istemiyordum o işe dair.İçimde hep başka bir iş barındırıyordum ama onun oyunculuk olması enteresandı.Bir gün arkadaşımdan bir telefon geldi ve “Emret Komutanım” adlı diziye karakter arandığını söyledi.Tiki bir İstanbul genci canlandırılacakmış.Dış görünüşüden dolayı benim şansım da hep bu tür rollerden gidiyor.”Emret Komutanım”a başlayınca çalışma saatlerim nedeniyle diğer işimle birlikte yürütemedim.Bir seçim yapmak zorundaydım ve o akşam gidip istifa ettim.Böylece oyunculuğa keskin bir dönüş yaptım.
İlk Başrol Oyunculuğun “Yalancısın Sen”le Oldu.Diziye İlk Başladığında Ne Hissettin??
İnanılmaz ağır bir yüktü benim için.”Erken mi oldu acaba? Biraz arka planda yan karakter mi oynasaydım”gibi düşüncelere kapıldım.Çünkü baş karakterde direkt sen izleniyorsun.Senin performansın ön plana çıkıyor.Bu tür sorularla 3 bölüm nasıl geçti ben bile bilmiyorum.3 bölümden sonra rahatladım.
“Keşke bu işe daha önce başlasaydım da başrol oynasaydım”diye bir düşüncen olmadı mı??
Hayır hiç öyle bir düşüncem olmadı.Çok kafaya takarsanız bazen olmuyor.Hep bir şeyler denk geldi.Doğru zamanda doğru yerde oldum.”Yalancısın Sen” için de 450 kişiyle görüşülmüş.Bu rakamın 150-200 kişi Ömer karakteriydi.Çok ünlü isimlerle görüşülmüş bu karakter için.Fakat sonra isim olmayan biriyle çalışmak istemişler.
Diziye Gelen İlk Tepkiler Nasıldı??
Çok olumlu oldu.4’üncü bölümden sonra artık insanlar sokakta gerçekten ranımaya başladılar.Yüzlerindeki o gülümsemeler başladı.Enteresan da bir skalası var bizim dizinin.9 yaşındaki çocuk da, yaşlı bir teyze de diziyi çok seviyor.İnsanlar bir yerinden yakaladığı zaman izlemeye çalışıyor ve hoşlarına gidiyor.”Yalancısın Sen” Serkan Kuru’nun oyuncu olarak tanınmasında çok büyük bir etken.Umarım bundan sonrası da açık olur.
Oyunculuk adına bundan sonrası için neler planlıyorsun??
Şu an için kesinleşen bir şey yok.Dizilerin şu an tüm cast’ları yapıldı.Kimisi gösterimde, yeni girdi ya da girecek.Bu anlamda sanırım 1-2 ay daha beklenebilir.
İleride oyunculukta hedeflediğin nokta neresi??
Umarım bir sinema filminde yer alırım.Ben sakin bir adamım.Ama kötü karakterleri canlandırmak istiyorum.Bunu da beni çok zorlayacağına inandığım için istiyorum.”Yalancısın Sen”de oyuncu koçum Aydoğan Temel’in bana söylediği çok güzel bir şey var; “Bir oyuncu farklı notalardan oynamalı,bir sahneyi dahi.” Ömer karakterini hep bu çizgi de götürmeye çalıştım.Bir sahne de gülerken yüzü düşebiliyor, bir sonraki sahnede ağlayabiliyor.Bunu yakaladığınız nokta da izleyici size sempati duymaya başlıyor.Bu benim çözmüş olduğum bir şeydi.Kaşın gözün oynamadan oynamak kolaya kaçılmış geliyor bana.Bazen fazla mimik itici durabiliyor.Ömer karakteri çok mimik kullandığı için bazı insanlar sevmedi.Ama eğer karaktere uygunsa uygulamak gerekiyor.Zaten herkesin beğenmesi de mümkün değil.Mutlaka seven kesim de, sevmeyen kesim de olacaktır.Ama karakter hiperaktif.Bu yüzden o enerjiyi izleyiciye yansıtmak için mimiklerini daha çok kullanmak gerekiyordu.
Ömer çapkın bir karakter.Sen de Çapkın mısın???
Hiçbir zaman öyle bir adam olmadım.Ömer bu anlamda beni çok zorlayan bir karakterdi.Oyunculuk biraz da yapmadığın bir şey olmak.Sende olmayanı oldurmak…O anlamda zorlandım ama altından kalkabildim.Ben çapkın bir adam değilim.Gerçek hayatta Ömer’e benzemiyorum.
Ömer’in geçmişine baktığımızda kız arkadaşının terk etmesiyle aşka küsüyor.Senin aşka küstüğün oldu mu??
Hiç olmadı.Aşka küsmedim.Şu anda da çok mutluyum.
Nişanlın Gökcan Gökmen’le aynı dizide yer aldın.İzleyicilerden “Nazan karakteri o olsaydı keşke” diye bir yorum geldi mi??
Hayır almadım.Hatta Melis karakteri hiç sevilmedi.Bizim sürekli düşündüğümüz şey şuydu; senaryo da eski sevgili girer diziye ve hep bir fesatlık olur.Ama Melis böyle bir karakter değildi.Sadece Ömer için yurtdışından dönmüş bir karakterdi.Belki bir 10 bölüm sonra Melis’in hakikaten hırsını görebilecektik ama hiçbir şey görmememize rağmen Melis karakteri hiç sevilmedi.Bu anlamda hep Nazan’la Ömer karakteri seyirci tarafından sevildi.Ben aynısını “Kalpsiz Adam” dizisinde de yaşamıştım.Benim de böyle bir karakterim vardı.Ara bozucu değildi,sadece platonik aşıktı.Aldığım yorumları anlatamam!Senaryo onu her ne kadar sade de anlatsa, dışarıdan tepkiler geliyorsa o karakter kötü bir karakterdir.
Nişanlınla aynı dizide yer aldın.Mesela bir konu da tartıştınız.Ama o anda birlikte bir sahneniz var ve birbirinize sarılmanız gerekiyor.Bu tarz bir durumla karşılaştın mı hiç??
Hayır karşılaşmadık.Biz Gökcan’la başka işlerde de çalıştık.Hiçbirinde böyle bir şey olmadı.Olursa zaten profesyonellik olmaz.Bu müdürüne kızdığında ona rapor vermemek gibi bir durum.Kamera arkasında ne kadar dargınsanız da kamera önü başka bir şey…Ona sevgi dolu bakmalısın,sarılmalısın…İş ahlakı bunu gerektiriyor.
Sonuçta nişanlın ve birbirinizin iç dünyasını biliyorsunuz…
Dışarıdan izleyen tüm insanlar bundan etkilenebileceğimizi düşündüler.Hatta Gökcan’ı diziye benim soktuğumu düşündüler.”Nişanlılar aynı dizide olur mu?Tüm gerçekçiliğini yitiriyor” gibi tepkilerle karşılaştıkBenim hiçbir şekilde Gökcan’ın diziye girmesinde etkim olmadı.Tamamen yapım grubunun düşüncesiydi.Hatta 4-5 alternatif isim içinden seçildi.Bu konuda son derece masumum.İlk başta o kadar tepki gelmesine rağmen biz Gökcan’la karşılıklı oynadığımız zaman o sahneler hiç konuşulmadı.Demek ki iyi oynamışız.
İlişkiniz Nasıl Gidiyor??
Gayet güzel gidiyor.
Evlilik var mı ufukta??
Evlilik tabii ki olacak.Ben küçük yaşlardan beri zaten bir ailem olsun,çocuğum olsun fikriyle büyüdüm.Ve Gökcan benim hayatımın tüm boşluklarını dolduran ve doğru insan olduğuna inandığım birisi.Birtakım zorluklar atlattığımız bir dönemdeyiz.Onları da hallettiğimiz zaman evleneceğiz.
Seni ekranlarda yakışıklılığının yanında sempatikliğinle de çok sevdiler.Sen kendini yakışıklı mı buluyorsun sempatik mi??
Bu soru bana geldiği zaman ben şunu söylüyorum;
İnsan kendini beğenmediği zaman orta yerinden çatlarmış.Ayna karşısına geçtiğim zaman yakışıklıyım.Ama herkes kendini yakışıklı bulur.Ben; “Herkesten daha çok yakışıklıyım”demiyorum.Öyle bir egom yok.Sadece eli yüzü düzgün bir adamım.
NoT: Bizzat Kendim Yazdım Tek Tek Tek Tek..VaLLahi.. =)
_________________
BUYRUN;
ÇAPKIN BİR ADAM DEĞİLİM
“Yalancısın Sen”de canlandırdığı Ömer karakteriyle sevilen Serkan Kuru,dizinin yayından kaldırıldığını öğrendiği gün bizimle röportajını gerçekleştirdi..Serkan,dizinin yayından kaldırılmasından dolayı oldukça üzgün. !
Oyuculuğa Nasıl Başladın??
Şans eseri başladım.Benim bir internet şirketi geçmişim var.Çalıştığım firmada şirket içi aktivitesi olarak bir tiyatro oyunu oynamaya karar vermiştik.Benim de hep içimde olan bir şeydi bu.Belki bu şekilde hevesimi almak istedim.Müjdat Gezen Sanat Okulu’nda eğitim veren Banu Ergin hocamdan ders aldık.3 ay boyunca bir oyuna çalıştırdı.Oynadığımız günün sabahı daha oynamadan; “Serkan burada kalma istersen.Seni Tümay Özokur’la tanıştırayım”dedi ve açıkcası o şekilde başladı benim serüvenim.Çok göz önünde olmayan televizyon filmlerinde oynadım.Bunları firmada çalışırken hobi olarak, hem de ek gelir olarak yapmaya başladım.
Önceden Oyuncu Olmayı Düşünmedin mi??
Aslında hep içimde vardı.İnternet şirketinde iş anlamında birçok şey yapabilirdim.Kendimi eğitebilirdim,başka sistemlere eğilebilirdim ama bir türlü yoğunlaşamadım.Sadewce ezbere dayalı bir çalışma sistemim vardı.Açıkçası başka bir şey öğrenmek istemiyordum o işe dair.İçimde hep başka bir iş barındırıyordum ama onun oyunculuk olması enteresandı.Bir gün arkadaşımdan bir telefon geldi ve “Emret Komutanım” adlı diziye karakter arandığını söyledi.Tiki bir İstanbul genci canlandırılacakmış.Dış görünüşüden dolayı benim şansım da hep bu tür rollerden gidiyor.”Emret Komutanım”a başlayınca çalışma saatlerim nedeniyle diğer işimle birlikte yürütemedim.Bir seçim yapmak zorundaydım ve o akşam gidip istifa ettim.Böylece oyunculuğa keskin bir dönüş yaptım.
İlk Başrol Oyunculuğun “Yalancısın Sen”le Oldu.Diziye İlk Başladığında Ne Hissettin??
İnanılmaz ağır bir yüktü benim için.”Erken mi oldu acaba? Biraz arka planda yan karakter mi oynasaydım”gibi düşüncelere kapıldım.Çünkü baş karakterde direkt sen izleniyorsun.Senin performansın ön plana çıkıyor.Bu tür sorularla 3 bölüm nasıl geçti ben bile bilmiyorum.3 bölümden sonra rahatladım.
“Keşke bu işe daha önce başlasaydım da başrol oynasaydım”diye bir düşüncen olmadı mı??
Hayır hiç öyle bir düşüncem olmadı.Çok kafaya takarsanız bazen olmuyor.Hep bir şeyler denk geldi.Doğru zamanda doğru yerde oldum.”Yalancısın Sen” için de 450 kişiyle görüşülmüş.Bu rakamın 150-200 kişi Ömer karakteriydi.Çok ünlü isimlerle görüşülmüş bu karakter için.Fakat sonra isim olmayan biriyle çalışmak istemişler.
Diziye Gelen İlk Tepkiler Nasıldı??
Çok olumlu oldu.4’üncü bölümden sonra artık insanlar sokakta gerçekten ranımaya başladılar.Yüzlerindeki o gülümsemeler başladı.Enteresan da bir skalası var bizim dizinin.9 yaşındaki çocuk da, yaşlı bir teyze de diziyi çok seviyor.İnsanlar bir yerinden yakaladığı zaman izlemeye çalışıyor ve hoşlarına gidiyor.”Yalancısın Sen” Serkan Kuru’nun oyuncu olarak tanınmasında çok büyük bir etken.Umarım bundan sonrası da açık olur.
Oyunculuk adına bundan sonrası için neler planlıyorsun??
Şu an için kesinleşen bir şey yok.Dizilerin şu an tüm cast’ları yapıldı.Kimisi gösterimde, yeni girdi ya da girecek.Bu anlamda sanırım 1-2 ay daha beklenebilir.
İleride oyunculukta hedeflediğin nokta neresi??
Umarım bir sinema filminde yer alırım.Ben sakin bir adamım.Ama kötü karakterleri canlandırmak istiyorum.Bunu da beni çok zorlayacağına inandığım için istiyorum.”Yalancısın Sen”de oyuncu koçum Aydoğan Temel’in bana söylediği çok güzel bir şey var; “Bir oyuncu farklı notalardan oynamalı,bir sahneyi dahi.” Ömer karakterini hep bu çizgi de götürmeye çalıştım.Bir sahne de gülerken yüzü düşebiliyor, bir sonraki sahnede ağlayabiliyor.Bunu yakaladığınız nokta da izleyici size sempati duymaya başlıyor.Bu benim çözmüş olduğum bir şeydi.Kaşın gözün oynamadan oynamak kolaya kaçılmış geliyor bana.Bazen fazla mimik itici durabiliyor.Ömer karakteri çok mimik kullandığı için bazı insanlar sevmedi.Ama eğer karaktere uygunsa uygulamak gerekiyor.Zaten herkesin beğenmesi de mümkün değil.Mutlaka seven kesim de, sevmeyen kesim de olacaktır.Ama karakter hiperaktif.Bu yüzden o enerjiyi izleyiciye yansıtmak için mimiklerini daha çok kullanmak gerekiyordu.
Ömer çapkın bir karakter.Sen de Çapkın mısın???
Hiçbir zaman öyle bir adam olmadım.Ömer bu anlamda beni çok zorlayan bir karakterdi.Oyunculuk biraz da yapmadığın bir şey olmak.Sende olmayanı oldurmak…O anlamda zorlandım ama altından kalkabildim.Ben çapkın bir adam değilim.Gerçek hayatta Ömer’e benzemiyorum.
Ömer’in geçmişine baktığımızda kız arkadaşının terk etmesiyle aşka küsüyor.Senin aşka küstüğün oldu mu??
Hiç olmadı.Aşka küsmedim.Şu anda da çok mutluyum.
Nişanlın Gökcan Gökmen’le aynı dizide yer aldın.İzleyicilerden “Nazan karakteri o olsaydı keşke” diye bir yorum geldi mi??
Hayır almadım.Hatta Melis karakteri hiç sevilmedi.Bizim sürekli düşündüğümüz şey şuydu; senaryo da eski sevgili girer diziye ve hep bir fesatlık olur.Ama Melis böyle bir karakter değildi.Sadece Ömer için yurtdışından dönmüş bir karakterdi.Belki bir 10 bölüm sonra Melis’in hakikaten hırsını görebilecektik ama hiçbir şey görmememize rağmen Melis karakteri hiç sevilmedi.Bu anlamda hep Nazan’la Ömer karakteri seyirci tarafından sevildi.Ben aynısını “Kalpsiz Adam” dizisinde de yaşamıştım.Benim de böyle bir karakterim vardı.Ara bozucu değildi,sadece platonik aşıktı.Aldığım yorumları anlatamam!Senaryo onu her ne kadar sade de anlatsa, dışarıdan tepkiler geliyorsa o karakter kötü bir karakterdir.
Nişanlınla aynı dizide yer aldın.Mesela bir konu da tartıştınız.Ama o anda birlikte bir sahneniz var ve birbirinize sarılmanız gerekiyor.Bu tarz bir durumla karşılaştın mı hiç??
Hayır karşılaşmadık.Biz Gökcan’la başka işlerde de çalıştık.Hiçbirinde böyle bir şey olmadı.Olursa zaten profesyonellik olmaz.Bu müdürüne kızdığında ona rapor vermemek gibi bir durum.Kamera arkasında ne kadar dargınsanız da kamera önü başka bir şey…Ona sevgi dolu bakmalısın,sarılmalısın…İş ahlakı bunu gerektiriyor.
Sonuçta nişanlın ve birbirinizin iç dünyasını biliyorsunuz…
Dışarıdan izleyen tüm insanlar bundan etkilenebileceğimizi düşündüler.Hatta Gökcan’ı diziye benim soktuğumu düşündüler.”Nişanlılar aynı dizide olur mu?Tüm gerçekçiliğini yitiriyor” gibi tepkilerle karşılaştıkBenim hiçbir şekilde Gökcan’ın diziye girmesinde etkim olmadı.Tamamen yapım grubunun düşüncesiydi.Hatta 4-5 alternatif isim içinden seçildi.Bu konuda son derece masumum.İlk başta o kadar tepki gelmesine rağmen biz Gökcan’la karşılıklı oynadığımız zaman o sahneler hiç konuşulmadı.Demek ki iyi oynamışız.
İlişkiniz Nasıl Gidiyor??
Gayet güzel gidiyor.
Evlilik var mı ufukta??
Evlilik tabii ki olacak.Ben küçük yaşlardan beri zaten bir ailem olsun,çocuğum olsun fikriyle büyüdüm.Ve Gökcan benim hayatımın tüm boşluklarını dolduran ve doğru insan olduğuna inandığım birisi.Birtakım zorluklar atlattığımız bir dönemdeyiz.Onları da hallettiğimiz zaman evleneceğiz.
Seni ekranlarda yakışıklılığının yanında sempatikliğinle de çok sevdiler.Sen kendini yakışıklı mı buluyorsun sempatik mi??
Bu soru bana geldiği zaman ben şunu söylüyorum;
İnsan kendini beğenmediği zaman orta yerinden çatlarmış.Ayna karşısına geçtiğim zaman yakışıklıyım.Ama herkes kendini yakışıklı bulur.Ben; “Herkesten daha çok yakışıklıyım”demiyorum.Öyle bir egom yok.Sadece eli yüzü düzgün bir adamım.
NoT: Bizzat Kendim Yazdım Tek Tek Tek Tek..VaLLahi.. =)
_________________
